Güncelleme: 22.01.2022
Mor ve Ötesi'nin yeni albümü Sirenler, dün itibariyle yayınlandı. Bu yazıya küçük bir güncelleme ekleme ihtiyacı hissettim.
Kısaca Mor ve Ötesi'nin "söyleyeceklerinin bitmediğine inandığımı" söylemiştim, haklıymışım. Kabus olan günümüz hakkında söyledikleri bitmemekle kalmamış, bütün albümü doldurmuş. Ben, onlara teşekkür ediyorum, bu hiç unutulmayacaktır. Bizim de daha fazla söyleyeceklerimiz var elbet; o zamanı biz de bekliyoruz, sizler gibi...
O şahsiyete şunu söyleyelim: Belki biz değil ama gerçek, bazen korkulacak bir şeydir...
Orijinal yazı
Geride bıraktığımızda, bu günlerin ve yılların nasıl anılacağını görmekte zorlananların çok olduğu bir dönemden geçiyoruz ve müzik, aslında bu yüzden önemli şeyler arasında. Buradan da yola çıkarak Harun Tekin ve arkadaşlarının yeni şarkısı Forsa ve aynı anda yayınlanan klibi hakkında yorumlarımı yazmak istedim. Amacım şarkının anlatmak istediğini anlatmak değil - onu şarkı yapıyor zaten. Bir müzik yorumcusu olmadığımı ve ilk kez böyle bir yazı yazdığımı da belirteyim. Öncelikle Mor ve Ötesi'ne sus pus oturanlardan olmadıkları için teşekkür ediyorum.
Favori grubum olduklarından, olumsuz şeyleri görmeme eğiliminde olabilirim, bunu baştan söyleyeyim. Yine de şarkıyı ilk dinlediğimde, Mor ve Ötesi'nden alışılmadık hafiflikte bir anlatma tonuna sahip olduğunu düşündüm (müzik tonundan değil anlatılanın tonundan bahsediyorum). Bunu başka söyleyenlere de rastladım, ancak kliple birlikte bakıldığında bu fikrim değişti, hatta tam aksi söylenebilir, sözler hafif - sert karışık bir tonda demek daha doğru olur. Ben, yeterli bulmakla birlikte Mor ve Ötesi'nin söyleyeceklerinin bitmediğine inanıyorum.
Müzikte Mor ve Ötesi'nin bazı şarkılarında olan, o haksızlığa isyan eden, meydan okuyan çekici kendine has melodiyi yine duyabiliyoruz. Peş peşe gelen notaların arasında adeta isyan duyulurken, sözlerde ise umursamazlık ve bundan kaynaklı bir çeşit meydan okuma var. Yeni bir şarkı olduğu ve yeni melodilerle geldiği şüphesiz, belki aksi halde bu kadar beğenilmezdi. Şarkı, "Anlatan benim, seni ve her şeyi" derken anlatılanın duyduğunuz sözlerden ibaret olmadığını güzel bir biçimde tarif ediyor. Gitarlarda karadeniz ezgisini duyan sadece ben miyim, bunu kimse fark etmiyor mu, bilmiyorum. Bu, şarkıya şüphesiz bir çekicilik katıyor - bunu Karadeniz şarkılarına özel bir hayranlığı olmayan biri olarak söylüyorum.
Klipte farklı noktalarda farklı mesajlar da görüyoruz. Balkon görüntüsü zaten ortada. İsmi cismi belli olmayan, karartılmış Twitter etiketi, duvardaki "Sen kimin dostuydun?" yazısı ise sonraki izlemelerde göze çarpabilir.
Klip boyunca genellikle sakin görünen Harun Tekin'in klibin sonundaki yüz ifadesi, şarkının ne kadar derin bir rahatsızlık üzerine ortaya çıktığını ve muhtemelen söze gelmeyecek "yeter artık" hissini çok iyi anlatıyor. Kayığın yüzdüğü kabarcıklı su ayrıntısı benim gözümden kaçmadı.