Hırsızlık ülke yönetimindekiler tarafından yapıldığında adı "yolsuzluk" oluyor. Bu kelimenin derinlerine inecek bilgim yok, ancak bu şekliyle halkın anladığı sanki biraz hafifliyor. Benim gerçeklerin peşinde olanlara bir tavsiyem var: Şuna, en azından arada bir "hırsızlık" deyin, anlayan daha iyi anlasın.
Wikipedia'ya göre yolsuzluk:
Usulsüzlük veya yolsuzluk, ticari açıdan etkinliği hukuken tam anlamıyla kontrol edilemeyen, daha çok kamu kuruluşlarında, özellikle yerel yönetimlerde oluştuğu iddia edilen, mevzuatın esnetilip görmezden gelinmesi veya ihlallere göz yumulması halleri olarak tanımlanabilir.
Yani 1.000 TL çalarsan hırsızlık, bunun 100, 1.000 veya 1.000.000 katını doğrudan değil de farklı hukuksuz yollarla "bir yerlere" aktarırsan adı yolsuzluk. Evet, "yolsuz" bu "öznenin" yoldan çıktığını veya yolu bulamadığını anlatıyor; o yüzden tamamen bırakılması doğru olmayabilir. Ancak halkın daha iyi anlaması bakımından bunun hırsızlığın çok daha ilerletilmiş bir hali olduğunu sanki vurgulamalı.
1980 filmi Zübük'ten Kemal SunalŞunu da söylemek gerek ki, hırsızlık için ayrı bir kelime kullanılması ilk bakışta bu işi sanki hafifletmeye yönelik bir hamle gibi görünüyor. Aynısı belki İngilizce için bile geçerli, orada da yolsuzluğa "corruption" deniyor ve yine sanki bazıları için durumu açıklamakta eksik kalınıyor.
Yanlış anlamayın, "halk anlamıyor" demiyorum, ama kanıksanmaması gereken bir şeyin üzücü bir şekilde kanıksanması durumu söz konusu gibi görünüyor.
Her şeyin daha iyi olduğu günler yakın...
