Advertisement

Mid-drive ve hub motor arasındaki farklar ve fazlası

Zeynel -
19 ay önce

19 ay önce güncellendi.

Ülkemiz elektrikli bisiklet konusunda biraz geriden geldiğinden, bu konuda Türkçe kaynak bulmakta zorlanıyor olabilirsiniz. Elektrikli bisiklet almak isteyen ancak bir süredir bisikletlerden uzak kalan veya bu konu hakkında hiç bilgisi olmayanlar, nereden başlayacakları konusunda zorluk yaşayabiliyorlar. Burada başlıktaki soru dahil akla gelebilecek bazı soruları aşağıda kısaca cevapladım. Kafanızı kurcalayan başka bir temel konu varsa, yorumlarda bana ve diğer kullanıcılara yöneltebilirsiniz.

Mid-drive ve hub motor arasında ne fark var?

Mid-drive motor orta göbekte bulunur ve bisikletin mevcut  vites sistemi üzerinden çalışır. Hub motor arka veya ön tekerleğin içinde bulunduğundan vites sisteminden bağımsızdır.

Mid-drive özellikle yokuşlarda daha iyi performans sunacaktır. Vitesi doğru kullandığınız sürece mid-drive, bir miktar daha verimli olacaktır. Fark ettiğiniz üzere mid-drive'da vitesi doğru kullanmanız şart, aksi halde sadece zincir değil, motorun kendisi de hasar görebilir.

Hub motorlu, katlanabilen Lectric XP 2.0

Buna karşın hub motor, yokuşlarda zorlanabilir ancak güçlü bir motor sizin de desteğinizle çoğu yokuşu çıkacaktır. Hub motorun kullanımı daha kolaydır ancak bu, motoru yokuşlarda "boğup", 4-5km/saat gibi çok yavaş hızlarda veya dururken zorlayabileceğiniz anlamına gelmiyor.

Mid-drive'ın en önemli dezavantajı, özellikle güçlü motorların zinciri, aynakolu ve arka dişlileri hızla eskitebilmesi. Kullanımınıza göre birkaç 100 kilometrede zincirinizin işi bitebilir, zamanında değiştirmezseniz değdiği tüm parçaların da ömrünü tüketebilir. Hub motor bunlara hiç dokunmadığından, bu bileşenlerin daha hızlı eskimesi gibi bir sorun yaşamazsınız. 

Kısacası hangisinin daha iyi olduğu, nerede kullanacağınıza ve biraz da "manuel" vitesi sevip sevmediğinize bağlı.

Bu bisiklet kaç kilometre gider?

Elektrikli bisikletlerin menzilini etkileyen birçok şey var. Bunlar arasında ağırlığınız, bisikletin ağırlığı, tekerlek kalınlığı, tekerlek basıncı, pil kapasitesi, yol eğimi, rüzgar yönü, motor bulunuyor. Ebikes.ca, bu konuda size yardımcı olabilecek bir hesaplayıcı sunuyor.

Bazı üreticiler menzil konusunda gerçekçi rakamlar verirken, bazıları en düşük destek seviyesindeki menzili veriyor veya bunu da aşıyor. Kısacası 48v 15Ah kapasiteli bir pille sadece gaz kolunu kullanarak 50 km muhtemelen gidemeyeceğinizi söyleyelim.

Pil kaç saatte şarj olur?

Bu sorunun neden bu kadar çok sorulduğunu bilmiyorum, ancak genelde 3 ile 5 saat arasında değişiyor. Pili tam olarak şarj ettikten hemen sonra kullanmakta fayda var. Pili yüzde 100 şarj ile bekletmek, onun çevrim ömründen götürecektir.


Elektrikli bisikletlerin pillerine dikkatli davranmak gerek

 

Bunun yanında çok nadir de olsa pillerin yanabildiğini unutmayın. Pil yangını tüm evinizi yakabileceğinden, pili asla şarjda unutmayın ve başında değilken şarj etmeyin. Daha iyisi, mümkünse Samsung, LG, Sony, Molicel gibi markası belli pil hücrelerinin kullanılmasına dikkat edin. Ucuz Çin kaynaklı pillerin patlama olasılığı daha yüksek.

Saatte kaç km hız yapar?

Bu bisiklete göre değişiyor ancak ülkemizde 25km/saat sınırı bulunduğundan yazılım tabanlı bir kısıtlamayla karşılaşabilirsiniz.

Elektrikli bisikletler, bir ekranla veya ekran yerine birkaç düğme ve LED ışıkla gelebiliyorlar

Motor/kontrolcü ve pil yapılandırmasına göre 40-50km/saat hızlarına ulaşmak kolay olabilir ancak kask, eldiven gibi önlemler almadan bu hızlarda gitmenizi kesinlikle tavsiye etmiyorum. Tüm önlemleri alsanız bile bu hızlar tehlikeli, çünkü yayalar arkalarına bakmadan (muhtemelen sessizliğe güvenerek) önünüze atlayabiliyorlar, araçlar hızlı gideceğinizi düşünmeyip, tahmin edemeyeceğiniz şeyler yapabiliyorlar. Kısacası bence sıradan bir elektrikli bisikleti motosiklet gibi  düşünmeyin. Trafiği yayası az olan veya hiç olmayan bir yerde tehlike belki daha az olabilir, ancak bu kez tekerlekleriniz ve süspansiyonunuz yeterli değilse küçük bir çukur sizi bisikletin üzerinden atabilir.

Pil kaç volt olmalı?

Bisikletlerde şu sıralar en çok 36 volt, 48 volt ve 52 volt pillere rastlanıyor. Volt genellikle en üst hızı etkilese de, yavaş kullandığınız sürece menzili de etkileyen bir değişken. Burada kullanım amacınıza bağlı olmakla birlikte 48V ve üzeri pilleri kullanan bisikletleri tercih etmenizi öneriyorum. Yine de voltaj, işin sadece bir yanı ve tek başına bisikletin ne kadar güçlü olduğunu her zaman göstermeyebilir.

Elektrikli bisiklet sahibi olmayı düşünenlerin elektriğin en temel formülü olan Watt = Amper x Volt'u araştırıp öğrenmelerini öneriyorum. Bunun yanında Amper/Saat (Ah) ve Watt/Saat (Wh) kavramlarını da öğrenmenizde büyük fayda var. Tüm bunları birbirine karıştırıyorsanız, satıcının size söylediklerinden bir şey anlamanız zor. Hatta satıcı ne söylediğini kendi de bilmiyorsa, onu da anlamanız zor.

Burada kısaca pilin Ah değeri ile maksimum A (amper) değerinin farklı şeyler olduğunu söyleyelim. Yani pilinizin 15Ah kapasitesinde olması, sunduğu maksimum akım hakkında bir şey söylemiyor. Çekebileceğiniz maksimum akım 40A ise ve pil 52 volt ise, bu pille 2.000W "peak" controller ve motoru çalıştırabilirsiniz.

Motor watt değeri nedir?

Tahmin edeceğiniz üzere motorun ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor; ancak her zaman tek başına bir şey ifade etmeyebilir. Motorların bizlere söylenen watt değerleri, büyük çoğunlukla "nominal" değerler. Örneğin 350 watt'lık bir motor, sürekli olarak bu güçte sürseniz dahi ısınıp yanmayacaktır. Ancak "peak" olarak tanımlanan tepe noktası, daha yüksek olacaktır. Örneğin 350W'lık bir motor 650W peak'e ulaşabilir ve bunu birkaç saniye veya biraz daha uzun korumanıza izin verebilir. Bu noktada pilinizin bu peak akımı karşılayabilecek güçte olması gerekiyor. Bazı motorlar, nominal değerlerin çok daha üstünde ısınmadan çalışabiliyorlar.

Hızı motor mu belirler, controller mı, pil mi?

Hepsinin payı var. Kısaca cevaplamak gerekirse ilk aşamada pil ve controller belirler, ancak motor controller'dan gelecek akımı karşılayacak güçte olmazsa aşırı ısınıp yanabilir. Yani 1500W'lık bir motoru maksimum 500W kapasiteli bir controller ile kullanırsanız, 500W kapasitede kalırsınız.


350W'lık bir controller

Hub motorların türleri nelerdir?

Yoğun olarak kullanılan iki tür var: Geared ve direct drive. Geared hub motorlar içerisinde motorun hızlı dönerken gücü dışarıya daha yavaş yansıtmasını sağlayan bir "reduction gear" bulunuyor. Bu tür motorların yavaş hızlardaki çekiş gücü, direct drive'a göre daha iyi olabiliyor. Dahası geared hub motor'lar, bisikleti sadece pedaldan sürdüğünüzde daha az sürtünmeye yol açtığından (dahili freewheel sayesinde) daha kolay gidiyor. Yani siz motoru kullanmadan bisikleti sürdüğünüzde, motor ayrıca dönmediğinden ek güç harcamıyorsunuz.


Geared hub motorların içi genellikle buna benziyor

Direct drive motorlarda motor, doğrudan tekerlek aksına bağlı olduğundan motorun bir tur dönüşü, tekerleğin bir tur dönmesine denk geliyor. Bu tür motorların düşük hızlardaki performansı, geared hub motor'lar kadar iyi olmayabilir ancak genellikle daha dayanıklılar. Direct drive motor'larda "motor freni" diyebileceğimiz freni yeniden elektriğe dönüştürüp, pili bir miktar şarj etmek de mümkün olabiliyor. Bu da sıkça merak edilen bir konu, ancak sıkça yokuş inmiyorsanız, geri kazanacağınız pil miktarı çok az olacaktır. Bu tür frenin belki daha önemli bir avantajı, fren pad'lerinin eskimemesi. Ancak bazı direct drive motorların, motoru kullanmazken daha zor döndüğünü (dahili freewheel olmadığından) ve pil bittiğinde veya motoru kullanmadığınızda az da olsa ek güç harcamanız gerekebileceğini söyleyelim.


Direct drive motor (solda) ve geared hub motor (sağda)

Mid-drive motorlar da çoğunlukla geared hub motor mantığıyla çalışıyor, örneğin motorun 20 dönüşü aynakol dişlisine 1 dönüş olarak yansıyor. Bazı motorların bu şekilde tasarlanmasının nedeni, elektrik motorlarının hızlı döndüklerinde verimli olmaları. 

Bafang BBSHD. Mid drive motor, mevcut bisikletini kullanmak isteyen ancak uygun hub motor bulamayanlar için iyi bir seçenek olabilir. 

Emtb nedir?

Dağ bisikletlerinin "EMTB" olarak anılan elektrikli modelleri, genellikle tork sensörüyle, engebeli araziye uygun bir tasarımla ve daha üst düzey bisiklet parçalarıyla geliyor. Fiyatları 100 bin liraları aşabilen bu bisikletler, üst düzey bileşenlerden oluşuyorlar ve daha çok dağ bisikleti meraklılarına yönelikler. Bundan dolayı herkese göre olmayabilirler; ancak şehirde kullanılmaz diye bir kaide elbette yok. Bu sayede pedala ne kadar kuvvetle bastığınızı algılayarak, buna uygun bir motor gücü uygulanıyor. Bu ise hem doğal bir kullanım hissi veriyor, hem de dar ve zorlu alanlarda bisikleti çok daha iyi kontrol etmeyi sağlıyor.

2022 Canyon Spectral:ON CFR

Tork sensörü, şehre yönelik bazı elektrikli bisikletlerde de var. Tork sensörü bulunmayan elektrikli bisikletler, sadece pedalı çevirip çevirmediğinizi algılayarak, seçtiğiniz güç seviyesine ve hızınıza göre destekte bulunuyor. Bu çok basit sistem kulağa pek hoş gelmeyebilir ancak bence çoğu zaman yeterli ve hatta bazı durumlarda, tork sensöründen iyi (örneğin yokuş çıkarken pedala çok kuvvetli basmak istemeyebilirsiniz). 

Burada sadece merak edilebilecek bazı konuları cevaplamaya çalıştım. Elektrikli bisiklet almadan önce bunların hepsini bilmenize elbette gerek yok, ancak bir kısmını bilmeniz bile faydalı olacaktır.

Bu yazıyı faydalı buldunuz mu?
0 0
Bu sayfayı paylaşın:



 
Hiç yorum yok. İlk yorumu yapan siz olun!