Advertisement

Erkek, karşı cinsin önünde eğilmez

Zeynel -
2 yıl önce

2 yıl önce güncellendi.

Başlıkta toplumdaki yansımasından dolayı cinsiyet ismi var, ancak kimin kime yaptığının bir önemi yok. Eğilmek, karşı tarafın daha büyük, veya daha üstün olduğunu kabul anlamına geldiğinden, bazen de özür dilemek olduğundan, bu hareket genel anlamda doğru bir hareket değildir. Kadının ama belki biraz daha çok erkeğin, akıl, kavrama ve bilgelik yönünden iyi olması beklenir - bunları yapan, ancak kendinden üstün olanın önünde eğilir.

Doğruyu erkenden söyleyene ateş püskürenler çıkabilir, ancak kusura bakmayın. Özellikle eşitlik peşinde olanlar, o halde neden çıkıp demiyorsunuz ki, "ey erkekler, bizim önümüzde eğilmeyin, çünkü sizden bir üstünlüğümüz yok."

Elbette hayatta birçok farklı durum var ve dileyen de dilediğini yapar, ancak burada genel olarak doğru gibi görünen ancak öyle olmayan bir şeyden bahsediyoruz. Bir kişinin karşısında eğilerek, öyle düşünmeseniz bile, ona tabi olmuş, bir "yaramazlık" yapmış da size lütuf etmesini beklermiş gibi davranıyorsunuz. Bu, bir incelik gibi görünse de ve büyük bir yanlışlık olmasa da, gereksiz bir davranıştır.

Buradan yola çıkarak, genel olarak "evlilik teklifinin" erkekten beklenmesi de yanlıştır. Bunu iki cinsiyet de eşit oranda yapabilmelidir. Eğilip bükülmeden, bir şey vermeden. Bu işin hiç şişip büyümeden, aslında "teklif" olarak değil, mevcut durumun ortaya çıkması şeklinde olması gerekir, aksi halde yine "eğilme" işine girmek zorunda kalabilirsiniz. Burada genel anlamda kimse kimseye karşılıksız bir lütufta bulunma niyetinde değildir; bu yüzden bir şey vererek evlilik teklif etmek doğru değildir. Hediyenizi farklı bir zamana, sebepsizce vermeye saklayın. 

Eğer sürekli karşı taraftan af dileyecek duruma düşüyorsanız, bu tür davranışları bundan dolayı yapıyorsanız, o zaman sanki başka şeyleri gözden geçirmeniz gerekiyor. Veya siz hata yaptığınızı sanıyorsunuz, belki de yapmıyorsunuz.

Siz yorulmadan ben cevaplayayım

- Tepki 1: "O zaman kadın da erkek önünde eğilmez."

- Cevap 1: Öyle bir şey olur demedim, hem de daha ilk cümleden bu işin yönü fark etmez dedim.

- Tepki 2: "Benim hayatımda şu şöyle, o yüzden ben haklıyım."

- Cevap 2: Genelden bahsettiğimi birkaç kez söyledim.

- Tepki 3: "Kadınlar / erkekler gerçekten üstündür, çünkü (buraya "x" özelliğini koyun)".

- Cevap 3: Kendini az veya çok üstün görene pek diyecek bir şey yoktur, esasen etrafındakileri uyarmak gerekir. Ayrıca o halde bunu söyleyen açıkça söylesin: "Ben eşitliğe inanmıyorum, şuna inanıyorum."

- Tepki 4: "Sen şunu görmüyor musun (yapılan bir haksızlık), o zaman buna ne diyeceksin?"

- Cevap 4: Benim uğradığım haksızlığı sen öder misin? Biz bir yerde haksızlık yok mu dedik?

- Tepki 5: "Kadınlar hep ezilen olmuştur, o yüzden el üstünde tutulmalıdır."

- Cevap 5: İkinci parça da bir tür cinsiyetçiliktir, kısmen doğru tespitin yolunu haksızlığa çıkarmamak gerekir. Bazı kadınlar sadece kendilerinin ezildiğini sanırlar, o şekilde görmek isterler. Hak eden herkesi el üstünde tutmalıdır, ama herkesi değil. Elbette geri düşeni eşit seviyeye getirmek için çabalanır, esasen bireyler eşit tutulmalıdır. 

"Pozitif ayrımcılık" yanlış, adı üstünde ayrımcı tanımdır

Ayrımcılığın pozitifi olmaz, "suça" yakın bir eylemin, birliği bozan bir eylemin (ayrımcılığın) yanına "pozitif" yazarak onun iyi olan bir "versiyonunu" oluşturmaya çalışmak, esasen garip bir iştir. Buradan, bu tanımlamayı yapanın psikolojik olarak iyi bir durumda olmadığı bile söylenebilir: Neden yapılan tanımlamalarda kötülükten yola çıkmak zorunda olalım ki? Burada bilinç altında gizli olarak birilerini suçlama güdüsü, oradan yükselme isteği yatıyor; halbuki bu kötü bir psikolojik haldir. Bu konuya girmeyeceğim.

Buna örneğin gayet basit olarak "öncelik vermek" denebilir. 

Almadan çiçek veya hediye verme saçmalığı

Son olarak özellikle erkeklerin elinde çiçekle kız arkadaşlarına koşması da, karşılıksız bir şekilde olduğu sürece doğru değildir. "Çiçek" kadına has bir şey değildir, çiçekli şeyleri belki kadın giyer ancak aldığınız çiçeği muhtemelen üzerine takmıyor. Dolayısıyla kadının da erkeğe çiçek alması, erkeğin alması kadar doğal olacaktır. 

Cinsiyetle ilgili günleri kutlamak da saçmalıktır, ancak buna girmeyeceğim. Cinsiyet bir bir anlamda tanımdır, kutlanacak bir şey değildir; ancak onun başarısı, "yükselişi" kutlanabilir, bunu bir birey olarak sevgilinize çiçek vererek kutladığınızda çoğunlukla anlamsız bir harekette bulunmuş oluyorsunuz, biraz da kendinizi küçültüyorsunuz. Kızanlar için bir örnek verelim: Biz ülke olarak kurtuluşumuzu elbette kutlarız, bu sırada "Türk" olduğumuzu kutluyoruz gibi görünür, ancak aslında tam olarak Türk olduğumuzu kutlamayız; onu yaşattığımızı kutlarız.

Burada elbette yine "genel" olarak bir çizgi çizmeye çalışıyorum. Kişiler bunu yapabilir ve kendine göre iyi de olabilir. O yüzden "ben yaparım sanane" diye karşı çıkmanızın bir anlamı yok, elbette dilediğinizi yapabilirsiniz.

Bu yazıyı faydalı buldunuz mu?
4 6
Bu sayfayı paylaşın:



 
Hiç yorum yok. İlk yorumu yapan siz olun!